Sonsuzluğa göçen sevdiklerimiz konusunda, doğaseverliği de dikkate alınarak, iki temel benzetme yaparız: “Bir Çınar’dı” veya bir “Zeytin ağacı idi.” Ömer’imize bence bunların ikisi de yakışıyor. O, bedeni ile ulu bir çınardı. Ruhu ile ise asırlık bir zeytin ağacı. Sadece her daim oluşturduğu güzelliklerle çevresine verdikleri ile değil, topluma sürekli verdiği meyveleri ile de gönüllerde unutulmaz bir yer edinmişti. Onu, köklü yaşamında oluşturdu eser ve anılarla daima anacağız. Acısı ise bizlerde daima kalacak. Rahat uyu sevgili arkadaşım, yarattığın güzellikler senin yolundan gideceklerce daima yaşatılacaktır.